Armutludan pazar akşamı döndük, 9u geçe evdeydik. Pazartesi sabahı da arkadaşlarımla buluştum, o nedenle bir şey yazamadım, gerçi yazacak pek bir şeyim de yok -şuan da yok,öyle aklıma gelenleri yazacağım- ama yine de muzumu yerken yazıyorum. Muzu belirttim çünkü ben muzdan nefret ederim-yani ederdim- 19 yıl boyunca ağzına muz sürmemiş biri olarak şu 2 aydan beri canım muz çekiyor, resmen muz diye kıvranıyorum. Kokusu bile beni rahatsız ederdi muzun, ama ne hikmetse bugün yediğim 3. muz oluyor bu. Kendimi maymun gibi hissetmeye başlıyorum. :D
Armutlu güzel geçti, armutludayken bursa/iznik turuna katıldık. Sabahtan çıkıp akşam tatil köyüne döndük, şaşırtıcı derecede güzel geçti tur. Turdaki en geçler arkadaşımla bendik, sabah ilk otobüsün yanına gittiğimizde korktuk 'ooff bu babaanne turuymuş, sıkılırız biz burda bu ne yıaa' diye söylenmeye başlamıştık, tamam itiraf ediyorum ben söylenmeye başlamıştım ama ilerleyen saatlerde güzelleşti. İznikten bir-iki takı aldım, takıyla pek aram yoktur halbuki ama çok hoşuma gittiler. Küpe takmıyorum pek, tak çıkar hep kaybediyorum o nedenle almayı bıraktım bir süre sonra. Yüzük de öyle, elini yıkarken çıkar bulaşık yıkarken çıkar derken yok o da kayboluyor hep. Kolye altın/gümüş olmadığı zaman zincirler alerji yapıyor o nedenle takamıyorum, bileklikte hiç çıkmadığı sürece sorunum yok. Öyle işte, resmini çekmiştim hemen onu ekleyeyim.
Okullar açıldı, ben 2.günden yine gitmemezlik yaptım. Ama yol uzun yahu, böyle olmuyor benim ya karşıda bir eve ya da bir yurda çıkmam lazım. Yol zor geldi diye büte gitmemişliğim var çünkü. Gerçi kalacağım kesin diye de gitmemiştim ama yol da etkili oldu tabii..
İzlediğim dizileri anlatmaya başlarsam;
Rescue special ops ta 2.sezon Jordan's choice adlı bölümde kalmışım, dün izledim gece yatmadan önce. Her zaman olduğu gibi atlaya atlaya glee ye baktım. Diziyi sadece şarkıları için izliyorum diyebilirim. Şarkının olduğu yerde duruyorum dinliyorum bitince diğer şarkıya. Zaten her türlü anlaşılıyor konusu ama iyice garipleşiyor anladığım kadarıyla glee, haydi hayırlısı. Nikitayı bu hafta yine oynatmadılar, artık iyice sinirimi bozmaya başlıyor bu durum, hep böyle yapıyorlar. 1 hafta oynatıp 3-4 hafta ara... Ömrüm nikitayı beklemekle geçiyor resmen. Ama bu haftaki bölüm çok heyecanlı olacak, trailerını izledim. Her zamanki gibi bekleyişteyim. !
İzlediğim türk dizilerinden merhamet var,intikamı izliyordum ama 2-3bölümünü kaçırdım gitti o öyle, bir de hareme bakıyorum. Merhamet geçen hafta başladı, acıtasyon vardı, böyle dizileri sevmiyorum genelde boğuyor beni ama merhamet iyi şimdilik. Hayat devam ediyoru da 2-3 bölüm izleyip devamına dayanamayıp bırakmıştım. Umarım merhamette çok olmaz bu. Ama yani narin dizide iffetteki oğlanın ona bilgi almak için yaklaştığını anlayamazsa sinir olacağım gerçekten. Tanıyor ama sesini çıkarmıyor, sonra kızın onun işini kurtarabilecek bilgilere sahip olduğunu anlayınca paat tanıdım tabi seni balım hiç tanımaz olur muyum, annen baban nasıllar iyiler inşallah? moduna giriyor. Öhh dedim bu kadar bariz yapmasaydınız keşke. Ama bakalım anlar narin de, şöyle iyi avukat şöyle güzel avukat diyip duruyorlar. Orda yasemin ellen mi allen mi neyse o, onu da sevmedim pek. Çok donuk yahu o kız. Sevemiyorum kendisini. Burçin terzioğlu yani dizideki adıyla deniz favorim oldu, çok tatlı ya. Kısa saç da çok yakışmış.
Şu dizileri izlerken içime bir canavar kaçıyor resmen. Beni duyabilecekmiş gibi bağırıyorum mesela. 'Girme oraya öldürecek o adam seni, çıksana dışarı yıaa' gibi. Hele anneannemlerdeyken stv açıksa, Allaah gör halimizi. Anneannem bir yandan ben bir yandan söyleniyoruz diziye. Sonunda dayanamayıp sinirden kalkıp gidiyorum başka odaya. Anneannemle genel dizi izleme rutinimiz haline geldi bu.
Ordan oraya atlaya atlaya yazdığım uzun bir yazının daha sonuna geldik, kendinize iyi bakın sevgili okuyucularım.
Başka gereksiz ve uzun yazılarda görüşmek üzere..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder